Tobias Fritsche tarafından | Ürün Uygulama Yöneticisi, Sıcaklık Kontrol Ekipmanları, SMC Almanya
ARALIK 2024
Bazı müşteriler bana, pnömatik ekipman alanındaki temelleriyle bir şirketin neden termal soğutucular sunduğunu soruyor. Bu sorunun cevabı, bugün hala başarımızın temelini oluşturan bir felsefeden basitçe türetiliyor: Müşterilerin sorunlarını aşmalarına yardımcı olma arzusu ve kararlılığı.
SMC'deki termal soğutucu evrimini kısaca gözden geçirecek olursak, bu yenilikçi teknolojinin hikayesi 40 yılı aşkın bir süreye dayanıyor. 1980'lerde SMC, Japonya’daki yarı iletken OEM'leriyle güçlü ilişkiler kurarak, onların pnömatik bileşenlere olan genel ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı oluyordu. O dönemde, yarı iletken üretim süreci ıslak aşındırma (wet etching) temel alınarak yapılıyordu, ancak artan endüstri talebi ve miniaturizasyon ihtiyacı, kuru aşındırmaya (dry etching) geçişi zorunlu kıldı. Bu durum, SMC için yepyeni bir teknolojinin başlangıcını tetikledi.
Başarıyı sağlamak adına, kuru aşındırma sabit bir işlem sıcaklığına ihtiyaç duyuyordu, bu da bizi OEM soğutucu pazarına girmeye yönlendirdi. İlk soğutucu çözümümüzü, mevcut bir ürünün – soğutmalı hava kurutucusunun – teknolojisini geliştirerek oluşturduk.
Müşteri zorluklarını aşmaya yönelik bu kararlılık ve özveri, kısa süre içinde bir termal soğutucu portföyünün gelişmesine yol açtı. Bu senaryo, yıllar içinde defalarca karşımıza çıkan bir durum oldu. Yeni bir ürün tasarlayıp geliştiriyor, belirli bir müşterinin ihtiyacını karşılıyoruz ve ardından bu ürün, geniş bir endüstri için fayda sağlayan bir çözüm haline geliyor.
Evrim Teorisi
Tüm kalıcı çekiciliğe sahip ürünlerde olduğu gibi, evrim ve sürekli iyileştirme çok önemlidir. 1980'ler ve 1990'larda yarı iletkenlere olan küresel talep hızla arttıkça, üretim hacimleri katlanarak büyüdü ve bu da ultra güvenilir, çok hassas kontrol sunan soğutuculara olan talebi artırdı. SMC olarak, termal soğutucu üretimimiz için özel iç denetim yöntemleri geliştirmeye başladık ve ürün kalitesi ile güvenilirliği için bir ölçüt belirledik. Ayrıca, ±0.1°C hassasiyetinde çalışan termal soğutucu çözümleri geliştirdik; bu çözümler, sonraki yıllarda endüstri standardı haline geldi.
Pazar evrimi, soğutma kapasitesi ve çıktıda gelişmelere yol açtı. Bu ölçümler, normalde daha büyük termal soğutuculara ve daha fazla elektrik tüketimine yol açardı, ancak biz enerji tasarrufu sağlamak için bazı fikirler geliştirdik.
Pnömatik ekipman üretimindeki uzmanlık ve bilgi birikimimizi, piyasadaki diğer termal soğutucu çözümleriyle kıyaslandığında, daha kompakt çözümler elde etmek için kullandık. Ayrıca, yarı iletken müşterilerimize artan enerji maliyetleriyle mücadele etmelerine yardımcı olmak adına, elektrik tüketimini düşük tutan çözümler geliştirmeye odaklandık. Bu alandaki yenilikler yıllar içinde özel bir inverterli pompa, doğrudan ısı değişim teknolojisi ve en son olarak, kompresör motoru, fan ve pompayı ayrı ayrı kontrol eden üçlü inverter (motor sürücüsü) geliştirmeyi içerdi.
Şu anki zaman gibi bir zaman yoktur.
Bugün, aynı zamanda sürdürülebilirlik talebini karşılayan son derece enerji verimli bir soğutucu portföyüne sahibiz. AB'nin F-gazı Yönetmeliği'nden hareketle, artık R454C soğutucusunu kullanan çözümlerimiz mevcut. R454C'nin GWP (Küresel Isınma Potansiyeli) 146'dır. F-gazı yönetmeliğinin uygulanma tarihi 1 Ocak 2027'dir ve bu tarihten itibaren 12 kW kapasiteye kadar olan soğutucular yalnızca GWP değeri 150'den düşük soğutucuları kullanabilecektir. 2032 yılından itibaren ise, 12 kW veya daha düşük kapasiteye sahip soğutucular hiçbir şekilde F-gazı kullanamayacaktır.
Bu düşünceyle, R454C'nin (düşük) yanıcılık kategorisini göz önünde bulundurarak, ultra düşük GWP’ye sahip, yanıcı olmayan bir soğutucu çözümü mühendislik ile geliştirmeye koyulduk. Sonuç? CO2'nin soğutucu olarak kullanılabilme yeteneğine sahip termal soğutucular. CO2, yalnızca GWP’si 1 olan, aynı zamanda yanıcı olmayan ve toksik olmayan bir soğutucu madde olarak karşımıza çıkıyor.
SMC'nin F-Gazı İçermeyen (CO2 Soğutucu) Soğutmalı Termal Soğutucusu – HRZC Serisi
Parlak bir Gelecek.
Bugün, Uzak Doğu ve Avrupa'daki yarı iletken işimize yaklaşık 140,4 milyon € yatırım yapıyoruz ve bunun çoğunluğu termal soğutucularla ilgilidir. Bu toplamın dağılımını vermek gerekirse, 38,2 milyon €'luk kısmı Avrupa'da yerel üretim ve servis merkezlerinin genişletilmesi için; 44,6 milyon €'luk kısmı Tayvan'da satış şirketi merkezi taşınması ve bir servis merkezi kurulması için; 57,4 milyon €'luk kısmı ise Güney Kore'de üretim ve satış sonrası hizmetleri karşılayacak ikinci bir fabrikanın inşası için ayrılmıştır.
SMC'nin Avrupa'daki ana üretim merkezi, Çek Cumhuriyeti. Şimdi, Avrupa pazarı için termal soğutucu üretimine adanmış 12.000 metrekarelik üçüncü bir salonu faaliyete geçirdi.
SMC, şu anda yarı iletken üretimi için soğutucu pazarında dünyadaki en büyük paylardan birine sahip olup, bu yatırım bu güçlü konumumuzu korumamıza ve geliştirmemize yardımcı olacaktır.
Yarı iletken segmentinin yanı sıra, termal soğutucuların tıbbi, yaşam bilimleri, gıda, lazer ve genel imalat gibi sektörlerde de geniş satışlarını görmekteyiz. Toplamda, şu anda tüm pazarlar üzerinden yıllık 319 milyon € değerinde soğutucu satışları yapıyoruz. Bu tutar, toplam SMC grup satışlarının yaklaşık %6’sını temsil etmektedir.
%6 oranı nispeten mütevazı görünebilir, ancak daha enerji verimli ve sürdürülebilir çözümlere yönelik artan müşteri talebinin yönlendirdiği termal soğutucu pazarının önemini ve potansiyel büyümesini kabul ediyoruz. Bu nedenle, SMC, mevcut mali yıl için toplam sermaye yatırımı bütçesinin %20’sini soğutucular ve ilgili teknolojilerin geliştirilmesine ayırmaktadır.
Son birkaç on yılda termal soğutucu teknolojimizin evrimi, müşteri ile yakın iş birliğinin somut faydalar sağlayan sonuçlara nasıl yol açtığının en güzel örneklerinden biridir. SMC, karınızı olumlu yönde etkileyen ve daha sürdürülebilir ve sorumlu bir sanayi ortamına katkıda bulunan çözümler geliştirmektedir. Bu felsefeye dayanarak, soğutucular hızla genişleyen işimizin yeni bir direği haline gelmektedir.
